Emile ZOLA, Bir Aşk Sayfası


Oysa çok okumazdım aşk romanlarını ama peşpeşe okuduğum kitaplar birer aşk romanı idi.Ve her ikisi de marazi bir aşkı anlatıyordu.
Suat Dervişi okudum, çünkü yazın dünyamızın dönemeçlerinden olan ,okunması gereken bir yazardı, Zola'ya gelince; yıllar önce okumuş olduğum bu kitabı özellikle kütüphanemden seçip tekrar okumaya koyuldum ; birbirlerinin birebir çağdaşı olmasalar da yakın dönemlerde yaşamış iki yazarın kaleminden ve aynı yazın türü yani roman üzerindenTürk ve Avrupa romancılığını mukayese edebilmekti amacım.
Aslında salt bir aşkı anlatan eserler yerine kurgusunda aşkı öykülerken bir yandan da yaşanan dönemi tanımlayan, dönemin toplumsal hayatına ilişkin elle tutulur ,belirgin ipuçları veren hatta okuru götürüp o zamana ve mekâna bırakıp dönemi adeta solumasına, bizzat yaşamasına imkân veren eserleri tercih ediyorum çoklukla.
Gelelim Helene' in yasak aşkına; Helene Paris' e yeni taşındığı sırada kocasının ani ölümü sonrasında kızı Jeanne ile birlikte yabancısı olduğu bu koca şehirde bir başına zorlu bir hayat mücadelesinin içinde bulur kendini.Bir gece kızının hastalanması üzerine eve çağırdığı doktor - ki doktor aslında kiracı olarak oturduğu evin sahibidir- ile arasında başlayan duygusal yakınlaşma sonraları tutkulu bir aşka dönüşür.Ancak yaşadıkları yasak bir aşktır çünkü doktor evlidir.Taşrada yaşamaya alışmış olan genç kadın daha henüz Paris'in kirlenmiş hayatına oldukça yabancıdır.Içinde yaşadığı derin ve büyük içsel çatışmanın altında ezilir , yaşanabileceklere karşı koymaya çalışsa da nihayetinde direncini yitirir.
Bu sıradan öyküye değer katan ,ünlü yazar ,hatta roman konusunda bir virtüöz olarak nitelendirebileceğimiz Zola' nın natüralizm ile bütünleşmiş şiirsel anlatımının yanı sıra Paris' i ve Paris'in toplum yaşantısını mükemmel tasviridir hiç kuşkusuz.
 
İki yazar: Suat DERVİŞ , Emile ZOLA
İki kitap: Her ikisi de marazi bir aşkı anlatan iki roman ; GÖNÜL GİBİ, BİR AŞK SAYFASI.
 
Suat DERVİŞ varlıklı ve kültür düzeyi yüksek bir ailede yetişmiş, Avrupa'da edebiyat ve sonrasında sanat üzerine eğitim almış son derce aydın bir kadın, yaşadığı sürece toplumsal sorunlarla mücadele eden ve aynı zamanda şiddetli bir Kadın Hakları savunucusu , gazetelerde dergilerde yazan, romanları olan değerli bir yazarımız.
Emile ZOLA ise 19.yüzyıl Avrupa yazarlarının arasında kendine önemli bir yer edinmiş ve dünya klâsikleri arasına giren eserler vermiş bir yazar.Diğer yandan yaşadığı dönem Avrupasında hızla gelişen siyasi olayların içinde hem düşünsel anlamda hem de eylemci olarak yer alıyor tıpkı yüzbaşı Alfred Dreyfus olayında olduğu gibi hatta bir yıl süre ile hapis cezasına çarptırılıyor ve Yahudi karşıtı kimselerce öldürüldüğü tarihin satır aralarına kayıt düşülmüş şaibeli bir ölümle hayata veda ediyor.
 
Ve iki kitabın yani Suat Derviş'in GÖNÜL GİBİ ' si ve Zola'nın BİR AŞK SAYFASI ' nın ardından yazın anlamında gözlemlediğim derin farkın sebebi , matbaa ile tanışmamızın üçyüz yıllık bir gecikme ile gerçekleşmesi miydi yoksa hâlâ içten içe hissedebildiğimiz , müzikten, mimariye, resime ,heykele uzanan Ulusal Sanat serüvenimizde ayağımıza takılan başkaca engellerimiz de var mıydı varsa nelerdi bunlar? 
İşte iki kitap ve hemen hemen eşit ölçekte iki yazarın ardından bende kalan izler ve zihnimdeki sorular.
 
Kitap İskele Yayıncılık 'tan çıkmış, 318 sayfa.