Gün Ayarken


Buluta kıvrım kıvrım sarılmış bürümcüğün pembesi,
Nar bülbülünün göğsündeki ya da çitlembiğin pıtırcıklarındaki cafcaflı kırmızı,
Sabaha karşı ve hiç uyunmamış, göz bile kırpılmamış tanyerinde yaldızlanan kavak gövdeleri,
Altın tozuna batmış, parıltısından delirmiş ufuk,
İçine masalsı bir evreni sığdırmış çiy damlası,
Gökten başını uzatmış, ruhumun topraklarını arayan güvercinin bembeyazlığı... 
Dupduru, dökülgen hepsi de...
Döküldükleri her yeri neşeye boyuyorlar.