Yedinci Ölüm


Melih Cevdet Anday düşüncelerine araladığı penceresinden bakarken gördüklerini kâğıda aktardığı  "Bölümlemeler" başlıklı yazısında ölümleri de bölümlemiş:
...
[Şimdi ölümleri bölmeye başlayalım: "Padişahların ölümü", "Cücelerin ölümü", "Kızoğlankızların ölümü", "Delilerin ölümü", " Konuşmayanların ölümü" ve "Doğmamışların ölümü"...Kaç etti? Altı mı? Gerçekte yedi olması gerekiyordu.Işte o yedinci ölüm unutuldu ve kılık değiştirerek bir denklem biçiminde matematikte boy gösterdi: p/q = ne p, ne q.]...
Yazının tam bu satırlarında durdum, bırakmıştım okumayı, çünkü bu defa ben düşünüyordum: 
Açlıkla gelen o ölümü düşünüyordum.
Yedinci Ölüm bu olabilir miydi?
Şimdi her şey yolunda diyebilir miyim yedinci ölümü düşünürken?
Avuçlarımda sıkıp bumburuşuk yapıyorum göğün bitimsiz alaca karanlığını 
Yine de dolduramıyorum içimin ağrıyan yedinci ölüm boşluğunu
Meğer Ölümle Yaşam birbirine ne çok benziyor ve ben ne çok şaşırıyorum,
Ve hep şaşırarak yaşıyorum.