Alaycı Bir Öfke İle


Zavallı mı zavallı Donqijote kaçık düşlerinde yel değirmenlerine saldırıyordu, ne kadar, ah ne kadar gülünçtü!..
Sen, okumuş muydun Donqijote 'yi hani bizdeki ismi ile Donkişot. Ama hiç sanmam okumuş olamazsın.
Ben okudum, üç perdelik oyununu da yıllar önce Cüneyt Gökçer tiyatrosunda seyretmiştim. Elbette oyunu seyrederken şu andaki bu alaycı ve dizginlenemez öfkeme neden olan "sen" yoktun henüz ortalarda ve Modern Batı Edebiyatı'nın en kayda değer ilk roman örneklerinden biri olarak genç bilgilerimin arasına kaydetmiştim eseri o vakit. Nereden bilebilirdim ki Donqijote'nin sapkın kişiliği çok sonraları gerçek hayatta seninle kanlı canlı karşıma çıkacaktı.
Gelelim senin düşmanlarına:
Sen Bilgi'ye, Us'a, Bilgeliğe kılıç kalkan saldırıyorsun, kükrüyorsun deli deli gözün dönmüşçesine.
Umarsız yalanlarının sahte gölgesine sığınmaya çalışıyorsun.
Zavallı yerli "mal'ı "Donqijote
Zalim zavallılığınla sınanıp, öğütüleceksin tarihin yel değirmenlerinde...