Bir Kadının Ağzından
Çiçek açmış eski Martların huzurlu gölgesinde
Gün ışıyınca dalları tek tek aydınlanan;
Henüz yapraklanmamış çıplak kestane ağacının altındayım
Sakin , dingin eski " Ben'i " arıyorum
Birazdan ;inançsız ,amaçsız ,sevgisiz ruhumu gömeceğim
Bir Mart çiçeği ile değiş tokuş ediyorum ruhumu
Çiçeği saçlarıma iliştiriyorum
Geniş göz alabildiğine bomboş uzanan düzlüklere bakan odadandayım
Haşin yüzlü kahverengi kayaların arasında
Fersiz akan incecik dere yatağı gibi yatağın
Bırakıyorum;
Tutkusuz tutuksuz çıplak bedenimi yatağına
Ve ruhumu alıp uzaklaşıyorum oradan
Henüz kanı kurumamış göbek bağının ucunda
Ölü doğmuş bebek gibi soğuk ve kıpırtısız
Uzanıyor kadınlığım bacaklarımın arasında
Kendimi yine kendi güçlerimle hiçlikten çıkarmalıyım
Kimsesiz yetim ruhumu
Siyah parlak bir tabuta yerleştirip gömmeye gidiyorum
O, henüz yapraklanmamış çıplak kestane ağacının altına
Bir kaç Mart çiçeği toplayıp koyuyorum başucuna
Çok ağlıyorum
Göz yaşlarımla suluyorum zavallı "Ruhumun" toprağını