Kadınlar
Hep bir şeyler saklıdır kendilerinde kendilerinden
Hayatın yüreğindeki çatlaktan içinin boşluğuna yuvarlandığında
Birbirlerini sessizliklerinden tanıyan kadınlar
Kollarını bedenlerine dolar ,sımsıkı sarılırlar kendilerine
Kendilerine doğru bükülürler iyice
Uzanırlar sızlayan yanlarının üzerine
Güvercin ayaklı, elleri güçlü
Deniz gibi nefes alan, rüzgâr gibi konuşan kadınlar
Bir buluta ağaç dikmeye hazır
Yeni kesilmiş tomruk kokusu kadar sahici kadınlar
İnsansız ayak seslerinde kendilerine giden yolun
Ve uzak bir köşede bırakıp unuttukları hayallerinin izini süren kadınlar
Asla pişman olmayacaklarını bilerek beyaz zambak saatlerde
Kendilerine uyanırlar bir sabah
Tortulanmış hüzünleri sırdaş şehirlerinin mahmur uğultusuna karışır
Bakışsız koca bir göz gibi üzerlerine açılan göğe gülümseyip
Yelken açarlar kıyılarından
Bırakırlar gür saçlarını Zephyros'a
Giderler güllerini büyütmeye suya aç çorak topraklara
Giderler tüm isteklerini, heveslerini, coşkularını sevgilerini, bildiklerini, anladıklarını, umutlarını, hayallerini alıp
Giderler...