Yaz Başında Böğürtlen Kızılı...
Birazdan yumuşak bir esinti ile durulup uslanacak deli kızıllık. Çöken akşam karşı tepelerin dağınık, baygın kokularını getirip bırakacak hayâllerimize
...Düşsel...
Ay yüklü bir sessizlikte yüzen gecenin utangaç parlağına sığınır ruhlarımız
Nilüferin dingin beyazına uzanır düşler
Kayın ispinozunun alaca kanadındadır sevgilinin bûsesi
Saksılarda incilenir aşkın su gözlü hayâl perisi
Büyülü ılığa sereserpe açılmış pencerelerde
Beyaz işli keten perdeler nazlı gelindir, edâ ile salınır, eteklerini sürür ıtırlı esintiyle
Kendine yatmış sakin gece
Ötelerde kesik kesik köpek havlamaları
Derede balığın şıpırtısı
Arada bir, bir kozalak düşer sessizliği ürkütmeden
Vakitsiz öten horozun sesi
Mâhur şarkılar duyulur kuytularda hıçkırık gibi içli
Uyku tutmamış birinin adımlarında ezilir tazecik otlar, usulca iç çeker, inlerler
Öyle işte
Kendi içinde
Öylesine
Kendi hâlinde
Kendi kendine
Hiçbir gece gibi değil
Hiçbir gecenin tekrarı değil
Farklı, bambaşka bir gece
Sorgulanmaz geçmiş
Hesabı yoktur geleceğin
Düşleriyle akar düşsel gece bi teviye
Gündüzün ak kıyılarına vurmaya
Fotoğraf 2019 şubat, ABANT