Zamanı Sorgulamak


Zaman; 
Önümüz sıra mı gidiyor
Yoksa sularına yazgımızı bıraktığımız sonsuzca yol alan Zaman Nehrinin kıyısı boyunca birlikte mi akıyoruz O' nunla denizlerimize
 
Belki de "O" öylece duruyor da yerliyerinde
Biz geçip gidiyoruz Zaman'ın içinden
 
Zaman;
Çok uzaktaki erişilmesi gereken mi 
Peşimizi bırakmayan ölümsüz gölge mi
 
Gözlerin ıslak parlağında mı , günlük telâşlarda, kaygılarda, avarelikte mi, sokağın gürültüsünde mi
 
Bir ağacın serin gölgesindeki rehavetin keyfi mi zaman
 
Bir utangaçlığın pembeliği mi
 
Alt etmeye çabaladığımız güçlükler mi
 
Tökezleyip düşülen yerden yeniden ayağa kalkabilmek mi
 
Çitlerin arasında uzandıkları yerden yeşil yaprak perdelerini aralayan tomurcuğun ağzında mı zaman
 
Yol kenarlarında birikmiş kar yığınlarının yumuşak aydınlık çizgisinde mi
 
Göl kıyısındaki yassı taşlar, leylâk rengi suyun üzerindeki köpükler, rüzgârla bir yana eğilmiş çırpınan çıplak ağaçların uğultusu mu zaman
 
Uykuda görülüp uyanınca unutulan, hatırlanamayan rüya mı
 
Bir sevgiliyi her gün biraz daha fazla sevmek mi
 
Kirpiklerimin önünde titreşirken dokunamadığım, elleyemediğim zaman
Ara sıra başını hafifçe sallayıp gülümsüyor
 
Yalnızca bana ayrılmış bir gülümseme bu 
Sırdaş bir gülümseme , sezebiliyorum
 
Zamanın içimdeki dinmeyen deviniminin şarkısını duyabiliyorum