Alte Liebe Küçük bir gece müziği
Bir önceki günün gecesinden
Veronalı Antonio Salieri, kendi döneminde Mozart'a rağmen en iyi besteci, en iyi müzisyen, aynı zamanda orkestra şefi ve Liszt, Schubert, Beethoven gibi altın isimleri yetiştirmiş değerli bir öğretmen. Ama yazık ki, yine de bütün bu üstün nitelikleri onu Mozart'ın gölgesinde kalmaktan kurtaramıyor.
Mozart'ın yükselişini, ünlenmesini deliler gibi kıskanan Salieri, Selçuk Yöntem'in muhteşem oyunculuğu ile dirim buluyor Amadeus'ta. Mozart ise Okan Bayülgen'di. Devrin şaşaalı saray dekorları, göz alıcı kostümler, canlı icra edilen büyüleyici Mozart yapıtları ve oyunun sonunda, Mozart’ın ölüm sahnesinde seslendirilen o eşsiz ağıt, Requiem ATO'nun görkemli salonundaki dinmek bilmeyen çılgın alkışları nasıl hakediyordu!..
Çıktığımızda soğuk munisleşmişti, acıtmıyordu pek. Geniş cadde boyunca iki yanlı yükselen binalardan kaldırımlara dökülen mavili-kırmızılı-morlu ışıklar keskin köşelerde kırılıp soluklaşıyor, taş aralarındaki küçük su birikintilerinde, üzerlerinden geçen adımlarla titriyor, birikintiler rengârenk yakamozlanıyor, sonra, bir sonraki adıma kadar duruluyorlardı yeniden. Sanki yaşamın içindeki renksiz bir boşluğu doldurmaya çalışıyor gibiydiler. İçimde bir türlü susmayan, hâlâ yankılanan Requiem eşlik ediyordu şehrin gecesine.
19 Şubat, Cemre Bahara bir de babama
Dün ikindileyin başlamıştı. Bir anda apak oluvermişti ortalık lâpa lâpa yağan karla. Ama gece yarısını geçe düşen ilk cemre, alte liebe - bir Küçük gece müziği- fısıldıyor doğaya.
Bakışları kamaştıran parlak beyaz, kıyılarından tiftikleniyor, inceliyor, eskiyor kuşluk güneşinde. Pusun ağırlığını taşıyamayan kış yorgunu dallar aşağılara eğiliyor; titreşen billûrsu damlacıklarla bir tazelik, bir dinçlik kokusu saçılıyor yabanıl çayırlara, lâvanta öbeklerine, arı vızıltılarına, açık denizlere çiyle ıslanmış mürver fundalıklarına, beyaz doru atların kişneyişlerine. Bahar değiyor havaya. Kış sürüncemede kalmayacak sanki bu sefer.
Son satırın kıyısına bir papatya çiziyorum; bu senin için baba.