Kayıp Giden Bir Değerimizin Ardından
Ölesiye bunalıp,"yeter artık soluğum kesiliyor dayanamıyorum kaçmalıyım" diyerek yaşadığımız şehirden sokaklardan , bizi kuşatan günlük sıkıntılarımızdan alıp başımızı gideriz ya hani ,hani koca bir nanik çekeriz ya sırtımızda olanca yükünü taşıdığımız bütün bunalmışlıklarımıza; delice koşarız ağzı burnu yapış yapış şekerli, karamelalı, hayattan arsızca çalabileceğimiz o bir kaç çocuk güne...
Kadınların sahnelerden de alaşağı edilmeye yeltenilmesine, bir türlü akıllanamayan "yurdum insanının" dolandırılma haberlerine ,paramızın günden güne eriyip değer kaybetmesine,savaşlara,şehitlerimize dayanamayarak ; henüz vahşi kalabalığa teslim olmamış ;baharın içleri hoplattığı, serinle sıcak arasındaki o cilveli oynak havasında "huzurlu mavide" içimi yıkamaya gittim Bodrum'a bir "Bodrum masalı" yaşamaya...Gazetesiz,habersiz adeta farklı bir evrende yaşanan üç harika günün ardından Ankara'ya dönüşümde beni derinden sarsan kayıp haberi ile yıkıldım, meğerse Ülkü Tamer'i kaybetmişiz.
Çok yönlü sanatçı kişiliği olan; şair , gazeteci, oyuncu,çevirmen; hem dilimize hakimiyeti hem de ingilizceye hakimiyeti sayesinde edebiyat dünyamıza kazandırdığı muhteşem çeviri eserleri , Euripides , W.Shakespeare , A. Çehov, B. Brecht, A.Miller, T.S Eliot gibi yazarlardan otuzun üzerinde çevirdiği oyunları , sinemacılığı, şiir kitapları ile "Kültür Dünyamıza " engin katkılarda bulunmuş değerli Ülkü Tamer ... Son beş altı aydır da yazın hayatımıza harika bir soluk getiren Tuhaf Dergisindeki yazılarını çok büyük bir keyifle okuyordum.
Gitti yarım kaldık .Böyle değerler kolay yetişmiyor. Yerinin doldurulabilmesi mümkün olamayacak bir parlak" Yıldız" kaydı.
Özlem sevgi ve derin saygıyla anacağız Ülkü Tamer'i...