Sıradanmış gibi Ama


Hayatın sıradanmış gibi görünen anlarında, o anlara anlam katan bir şeylerin sıcaklığını hissedebilmek öyle hoş ki!..
Birkaç gündür İki ayda bir yayınlanan bir edebiyat dergisi aranıyordum, caddenin karşısındaki kitapçıyı görünce giriverdim, aradığım yokmuş, onun yerine yine sevdiğim ve yine iki ayda bir çıkan Notos'un son sayısını ve bir de sağda solda gezerken aklıma düşenleri kaydedettiğim biten akıl defterimin yerine bir yenisini aldım ; Notos'un kasım/aralık sayısı yılın bitmeye hazırlandığını hatırlattı bana, tuhafça gülümsedim, "Ne çabuk." Diye geçirdim içimden.Ödemeye gittiğimde, o da ne öyle, güzeller güzeli bir pisi saz yeşili gözleri ile beni süzüyordu kasanın önünde.Huysuz ve tatlı kız bana önce, "Çekme utanıyorum." Diyordu sanki. Sonra kocaman kocaman açtı gözlerini ve nihayetinde son bakışları "Bitir artık şu çekme işini bunaldım." Der gibiydi.Bu tatlı kızın adı mı, Lego imiş.Onu çekmeye çalışırken saçılan bozuk paralarımı toparlayıp çıktığımda yakamdan içeri dolan güz serini ile hafifçe ürperdim yeniden.Adımlarımı koşuşturan yapraklara uydurdum,ısınmıştım biraz.
Ova köylerinin sükûnlu huzuru ile gözlerime yeşil yeşil bakan Lego, öğle sonrası anlarımın tatlı anlamı olmuştu.
Şimdi ince bellide tavşan kanı, elimde Notos, gözlerimde bir çift huysuz ve tatlı kız bakışı..
Vakit;
19 Kasımın akşam vakitleri, yani yılın sonuna doğru bir günün akşamı...