Tatil gevezelikleri 4
Morun en göz alıcısından , sarının en parlağından ya da portakal renkli mini mini elbiselerimiz eteklerimiz, yüzümüzün yarısına yerleşmiş araba farına yakın büyüklükteki gözlüklerimiz , tokalarının ağırlığından sürekli aşağı kayma eğilimindeki kalın kemerlerimiz, kızlı erkekli keyifle giydiğimiz ispanyol paça pantolonlarımız ,mini şort üstüne maksi tuniklerimiz maksi mantolarımız antuan yaka şal desenli gömleklerimizle Ankara'yı deli dolu yaşıyoruz.
Hemen herkesin bir hatıra defteri var öğretmenlerimiz de dahil olmak üzere birbirimize yazdırıyoruz. Genellikle, - canım arkadaşım sana bu sayfa kadar beyaz temiz ömrü diliyorum, bana kalbinde yer ayırdığın için...-cümleleri ile başlayan dileklerin yazıldığı masum yıllar.Doğum günleri annelerimizin yaptığı limonlu kek börekler kurabiyeler ev yapımı limonata veya gazozalar eşliğinde kutlanıyor, pikapta en sevilen plaklar .En revaçta olan hediyeler ise yeni çıkan 45 likler ,kitaplar.
Bahçelievler'de o yılların alışveriş noktaları Tarko ,Besi Çiftliği ve elbette kasaplar yufkacılar semt pazarı. Semt pazarları kültürümüzün ayrılmaz parçası öyle ki ilkokulda hayat bilgisi dersinde pazara hangi saatte gitmeli alışveriş yaparken nelere dikkat etmeli konuları işlenirdi .
Yedinci caddeden belleğimde yer edenler, Arkan tuhafiye, sahibi uzun boylu gayet zarif güler yüzlü bir beydi , karşı kaldırımda iki üç basamakla inilen ismini hatırlayamadığım lahmacuncu ,yine aynı tarafta manifaturacı ,bu dükkanın sahipleri birbirlerine çok benzeyen ikiz kardeş olan beylerdi, annem enstitü mezunu çok güzel dikiş dikiyor dolayısıyla biz sık sık bu dükkândayız fermuar çıt çıt makara agraf alıyoruz ve dikilen elbisenin kumaşından düğme bastırıyoruz.Ermeni olduğunu hatırladığım saat tamircisi ,şimdi LC Waikiki nin olduğu köşede oldukça eski binanın içindeki pasajda ayna cam satan çerçeveci ,terzi, pasajın en arkasında da fotoğrafçı vardı vesikalıklarımızı orada çektirirdik
Evet yedinci caddenin altıncı cadde ile köşesinde de Türeyenler Kebap... Ve benim en canlı anılarım...
Annemin ortanca ablası ,teyzem eşi Adana'lı ,dahiliye mütehassısı olan sevgili eniştem tam bir kebap düşkünü ,bize ziyarete her gelişlerinde mutlaka orada kebap yenirdi.Teyzem ve annem en şık kıyafetlerini giyerler, ama ne özen sanki bir davete gidiliyor kıyafete uygun takım çanta pabuçlar- o zamanlar pabuç ne renkse çanta mutlaka o renkten olurdu ,beyazsa beyaz maviyse mavi- her ikisi de azametle eşlerinin koluna kurulur biz yeni yetmeler önde tam bir tören kıtası görünümünde ağır aheste Türeyen'lere varılır bir kaç basamaklı merdivenle inilirdi.
Yedinci caddenin simgelerinden Akalın düğün salonunu unutmak mümkün değil tabii hafta sonları Akalın önünde izdiham yaşanırdı. Düğün başlayıp herkes içeri girince cadde sükûnete kavuşur düğün bitiminde aynı curcuna tekrarlanırdı.
Kuşkusuz Ankara'nın en güzel sinema salonu idi Arı sineması sezonun en yenilerini hep orada seyrettik .
O yılları yine yeniden yaşarken hiç unutamayacağım Gençlik parkını yazmamak olmaz.Yaz gecelerimizin en büyük eğlencesi, parkı çepeçevre dolaşan tren Maraş dondurmacısı bir gemi içinde hizmet veren Ada Lokantası yemek sonrası semaverle çay keyiflerinin yaşandığı güzelim çay bahçeleri ve sesleri hala kulağımda çınlayan Japon Bahçesinin müzik ziyafeti unutulmaz asla pek çoğu aramızdan ayrılmış olan değerli sesleri dinleme keyfi ,sandalla gezintiler hepsi hepsi bir ömre bedel anılar.