Oktay SİNANOĞLU, Bye Bye Türkçe


"Türkçe giderse Türkiye gider! Yabancı dille eğitim ile Türkiye gider."
 
Kütüphanemde okunmayı bekleyen kitaplarımdan biriydi 2015 Nisanında kaybettiğimiz değerli bilim insanı Oktay Sinanoğlu'nun Bye bye Türkçe kitabı. Sinanoğlu, kimyager, moleküler biyofizikçi, biyokimyager. Mesleki hayatı başarılarla dopdolu, iki kez Nobel Ödülü' ne aday gösterilmiş bu değerli insan , Türkçe bilincinin oluşturulması, güzel dilimizin yabancı dillerin istilâsından kurtarılması, eğitim dilinin Türkçe olması gerekliliğini savunması hâsılı Türkçemizin yaşatılması,yüceltilmesi ve dünya üzerinde yaygınlaştırılması alanında verdiği emekler ve büyük hizmetlerle Türkçe sevdalılarının gönlünde taht kurmuştur.
 
Yirmi dokuz başlık altında toplanmış bölümlerde Türkçenin yozlaştırılması ,bu yozlaşmanın tarihçesi,sebepleri, dilimizin kaybettiği itibarının nasıl iade edilebileceğine ilişkin düşünceleri anlaşılır ,rahat okunan bir günlük konuşma dili ile anlatılıyor.
 
Türklerin İslamiyeti kabulü ile dilimize Arapça, Farsça sözcüklerin girişi, Osmanlı aydınlarının bilim, teknik,tıp terimlerini Arapça-Farsça köklerden türetmeleri ( tayyare, zatürre gibi) ile başlayan dilimizdeki kirlenme yön değiştirerek ve hızlanarak devam ediyor.Atatürk'ün ikinci kurtuluş savaşı olarak nitelendirilen çalışmalarında dildeki Arapça-Farsça sözcükler fazlalığı temizleniyor ; Ulu Önder o yıllarda bilim dilinin Türkçe olmasına ve tüm derslerin her düzeyde Türkçe okutulmasına özen gösteriyor ve çok iyi bildiğimiz gibi bu gün kullandığımız geometri terimlerinden oluşan bir geometri kitabı yazıyor.Ne var ki Batı' nın yayılmacı siyaseti 1953 den itibaren ; "Türk Milli Eğitimi'ne İngiliz ve Amerikan gizli teşkilatlarının el atması ile Türk okullarında eğitim dilinin İngilizce yapılması , yani bir çok derslerin Türk hoca tarafından Türk öğrencisine İngilizce olarak anlatılmasının zorunlu kılınması hainliği ve garabeti " doğuyor, eğitim dili İngilizce olan okullar açılıyor.Sinanoğlu'nun deyişiyle eğitim kapitülasyonu yaşanıyor ve bu süreçte pek çok yabancı sözcüğün dilimize girişi ile birlikte yazarın Osmanlıcaya benzeterek yarattığı ve Anglomanlıca olarak adlalandırdığı garip bir hale bürünüyor dilimiz.
 
Yazarımız bu gün ikinci bir dil devriminin gerekliliğinden söz ediyor ve şöyle sesleniyor.
" Türkçe giderse Türkiye gider." " Türkiye götürülüyor! Ey ciğersizler neredesiniz?"
 
Onbin yıllık geçmişi olan dilimizin talihsiz serüvenini ve bu talihsiz gidişten çıkış yollarını anlatan bu değerli kitap Bilim+Gönül Yayınlarından 384 sayfa.