Güncemin heyecan yüklü sayfası Valla Kanyonu


Yaşanan bazı zamanlar, , kimi heyecanlar derin oyuklar,nehir yatakları açar içimizde.O anları her hatırlayışımızda sanki azgın bir suyun gücü ile savruluruz her seferinde bir taraflara yeni baştan.
Valla Kanyonu'na ulaşabilmek üzere yaptığım yolculuk da işte böylesi bir yaşam deneyimiydi benim için.
Ağaçların kucaklaştığı çoğu yerde göğün ışığını seçemediğim, güzün eşsiz renkleri ile bezediği o orman denizinde ara ara köylere başını âsice uzatarak kıvrıla-büküle akan şerit gibi ince ,daracık dağ yolu ile birlikte aktım uzunca bir süre.
Bana, "Köylerden birinde Gözlemeci Erol var, onun yerini bul." Demişlerdi yola çıkarken.Sessizliğin ve vahşi doğanın kollarında sonsuzluğa, âdeta bir bilinmezliğe doğru tırmanıyormuşum hissi ile umarsız yol alırken, bir tepenin başında  gözlemeci Erol'un derme çatma ,eğreti duran ahşap evini bulduğumda Erol'a, dal gibi ince tazecik fidan karısına, afacan bakan beş altı yaşlarındaki oğullarına sımsıkı sarılmak geldi içimden,ah nasıl zor tuttum kendimi!..Nihayet ayaklarım toprağa basıyordu ve birileri vardı yanı başımda.Orasından burasından  iri çiviler fırlamış tahta masalardan birine çöküverdim.Burası evleriydi aynı zamanda bu sevimli ailenin.Semaver fokurduyordu karşı köşedeki en az ev kadar eğreti tezgâhın üzerinde.Iki bardak çayın, biraz hoş beşin ardından yine ormanın içindeydim;kâh çıkan kâh bayır aşağı yuvarlanan yolu yürüyerek  yaklaşık yirmibeş dakikada, heybeti karşısında ruhumda, önünde diz çökme isteği yaratan bu doğa harikasına varabilmiştim nihayet. Köknarlar,sedirler,lâdinler,
envai çeşit çam türü renklerinin olanca coşkusu ile karşıladılar beni.
Küre Dağları Mili Park sınırları içinde,Kastamonu Pınarbaşı ilçesindeki 800 mt. derinliği, 12 km uzunluğu ile dünyanın ikinci en derin kanyonu olan Valla Kanyonu  Devrekani Çayı'nın Küre Dağları'nı parçalaması sonucu oluşmuş .Muhteşem bir doğal yapı.
1994 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'nden dört öğrenci bu kanyona gelmişler ve kaybolmuşlar ne var ki ondörtgün sonra Cide İlçesi'nden çıkmaları ile kanyonun varlığı ülkemizin gündeminde yerini almış.
Ben kademeli olarak inşa edilmiş seyir alanının en üst katından etrafı hayranlıkla izlerken birkaç fotoğrafçı bir alt katta drone ile çekim yapıyordu.Ben de onların çekim yapan dronunu görüntüledim, aşağı inerken takıldım onlara; "Ava giden avlanır hesabı ben de sizi kaydettim."Dedim,gülüştük  biraz lâfladık.
Şimdi artık heybete, görkeme veda vaktiydi ve bir keçi gibi dağlardaydım yeniden.