Hitit Güneşi'ne Kanatlanıyorum
Zaman veriyoruz zamana taşması için çanağın fakat onu önce doldurmalı.
Antonio Machado
Hitit Güneşi’ ne Kanatlanıyorum
Yaşadığım ânı dışarıda bırakan; zamanın kendi hızıyla yol aldığı büyülü toprakların; güneşin binlerce yıldır hiç usanmadan doğup perdahladığı bozkırın sırlarının izini sürmeye gidiyorum.
Yine bir nehir gibi içime doğru akıp kendi denizlerime döküleceğim sonra o topraklarda dolaşırken.
Çoluk çocuklarıyla, kalkıp bir yerlerden gelmiş, yerleşmiş, köklenmişlerdi. Kil tabletlerdeki yazıları, duvar kabartmaları; şık bir elbise için otuz şekel -bu bedelle tam üç bin litre şarap alınabiliyormuş o vakit- ödenen dünyanın en çılgın başkenti; kanlı aile kavgaları, dünyanın ilk anayasasının yazıldığı; tapınakları, sarayları, ağır çift kanatlı kapıları, kızgın tanrıları, dolgun memeli anaç tanrıçaları ile beni bekleyen giz dolu topraklarda, kıpkızıl günbatımlarında, biliyorum bir başka güzel kokacak ilkyaz çiçekleri. Ve ben Hitit Güneş’inin kadim hikâyesini dinleyeceğim.