Polonya Günlüğüm 1


Kuzey Avrupa Ovası içinde yer alan Avrupanın yedinci büyük ülkesi Polonya, tarihte sınırları sık sık değişmiş, uzun bir dönem de komşu devletler arasında parçalanmış, büyük acılara tanıklık etmiş ,umudun umutsuzluğa galebe çaldığı ülke. Polonya'nın her yanında gettolar oluşmuş; caddelerde yürürken karşımıza çıkan ayrıntılar, kapılarda Yahudice yazılmış yazılar, eski bir eczane, yıkılmış bir tiyatro bir zamanlar buralarda neler yaşandığına ilişkin fikir veriyor. Ülke acılarla dolu tarihine rağmen bilim ve sanat alanlarında bu gün bütün dünyanın tanıdığı değerler yetiştirmiş; astronomi alanında güneş merkezli teorisi ile Nicolaus Kopernik, bilim insanı matematikçi astronom ve aynı zamanda felsefeci olan Jan Sniadecki, Nobel Ödülü'ne layık görülen M Sklodowska Curie , bütün dünyaya Polonya müziğini tanıtan F.Chopin, Polonya milli operasının dev ismi Stanislaw Moniuszko, Polonya sinemasını dünya çapında üne kavuşturan Andrzej Wajda bu değerli isimlerden bazıları.
 
Krakov'u geziyorum;
 
Krakov Avrupanın tam ortasında 760 bin nüfuslu bir şehir , 997 ' de kuruluyor 1997 'de şehrin bininci kuruluş yıldönümü kutlanmış, Polonya'nın eski başkenti, kültürün beşiği ve Polonya krallarının panteonu.Avrupa'nın 1364' te kurulmuş en eski üniversitelerinden birine sahip ve günümüzde çok sayıda üniversitesi ile bir gençlik ve diğer yandan müzeler kenti.Eski kent merkezi 
1978 'den beri UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor.Tarihi boyunca büyük yükselişler ve büyük çöküşler yaşamamış olan şehir 1241' deki Tatar istilasından bu yana sürekli istilaya uğramışsa da hepsinden en az hasarla kurtulmuş ve ilk yerleşim planını hep korumuş gelişmesine rağmen özünü ve özelliklerini günümüze taşıyabilmiş.
Polonya aynı zamanda Polonya kültürünün masal ve söylence kenti; kökleri pagan kültürüne uzanan Krakov'u bir söylenceye göre Wawel Tepesi'nde mitolojik kral Krank içinde bir ejderhanın yaşadığı bir mağarada kurmuş. Ülkenin gururu olan Wawel Tepesi'ndeki katedral ülkenin tüm tarihini üstlenmiş gibi ; bu gotik yapıdaki şapellerde Polonya kraliyet ailesinin ve aristokrat ailelerinin bir çok üyesi yatıyor.Kalenin batı kanadında sergilenen koleksiyon Polonya kültürü üzerindeki oryantal etkileri gözler önüne seriyor. Birinci katta Ermenistan,Osmanlı Çin ve Japonya'dan parçalar ; ikinci katta da çok zengin bir Osmanlı-Iran halı kolleksiyonu yer alıyor.
 
Krakov' un önemi kral Kazimierz döneminde artıyor; 1364 'te Prag'dan sonra Avrupanın en eski ikinci üniversitesi kuruluyor, bu dönemde Yahudilere bazı haklar tanınıyor ki bu Polonyada Yahudi toplumunun oluşmasının ilk adımı oluyor.Rönesans'la birlikte Krakov Avrupanın bilim merkezi oluyor.
 
Krakov'un onbeş km güney doğusunda Wieliczka Tuz Madeni var burası da 1978 den beri UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde ve korunmaya alınmış, dokuz katta üçyüz yirmiyedi metre aşağı inilmiş ve pek çok galeriden oluşuyor .Madenin en ilginç bölümü 19.yüzyıl da yapılmış yüzotuzbeş metre derinlikteki tuzdan oyulmuş ve işlenmiş merdivenleri ,altarı, şamdanları ile Kutsal Kinga Şapeli. Tuz Madeni şimdilerde büyük bir turizm geliriyle Polonya ekonomisine büyük katkı sağlıyor.
Krakov üniversiteleri, genç nüfusu , sıcacık gülen yüzü ile canlı kıpır kıpır bir şehir.