Mardin-1


Hayat bütün acelesi ile önümüz sıra koşarken; "Orada duruverseydi zaman" dediğimiz yerler vardır hani; mesela sokaklar, mesela avlular ,şehirler mesela, zamanın saatinin durduğu yerden bakarlar bize.
 
Mardin ,"zamanın orada duruverdiği" o kadim şehir.Mitlere söylencelere beşik olmuş ,pek çok kültürü büyütüp beslemiş ;kiliseleri ,camileri, medreseleri, abbaraları ,çarşıları kalesi ,manastırları revaklı avluların süslediği zarif konakları ile bitimsiz şehir, Mezopotamya'nın eski şehirlerinden biri olduğu kadar Türklerin Anadoludaki ilk duraklarından da biri aynı zamanda. 
Bölgede yapılan kazılardan elde edilen bilgiler ışığında MÖ 4500 den başlayarak klasik anlamda yerleşim yeri olarak kullanılan Mardin; Subari,Hurri,,Sümer,Akad,Mitanni,Asur,İskit,Babil,Pers,Makedonya,Abgar,Roma,Bizans,Arap,Selçuklu,
Artuklu ve Osmanlı dönemine ilişkin bir çok yapıyı bünyesinde harmanlayabilmiş önemli bir açık hava müzesi gibi sanki.
 
Mardin yöresine has yumuşak ,işlemeye elverişli sarımtırak taşın; Ermeni taş ustalarının elinde adeta bir dantele dönüşerek bezediği yapılarda kimi , bir minarenin yivinden ya da duvardaki zarif bir nişten bakıyor Mardin'in o binlerce yıldan beri parlayan gözleri.
 
Üç gün süresince kent merkezi ile çevresini dolaşarak biriktirdiğim pek çok anı ve bilgiyi hem notlar alarak hem de resim çekerek toparlamaya çalıştım ,Dara Antik Kent ,Midyat ile Hasan Keyf'i ve diğerlerini daha sonra paylaşacağım.
 
Fotoğraflar, Mardin kent merkezinden 23 Şubat 2018