Aslında Gözerimimde Yiten Bir Martıydı
Yumuşacık bir esinti ile tatlı tatlı ürperen bir suyun yüzünde, tek bir güneş huzmesinin dalgacıklarla kırılarak çoğalması gibi tıpkı.
Belki bir düşle, belki kurumuş bir haşhaş çiçeğiyle, zihnimde ansızın canlanıveren bir hayal, belli belirsiz bir hatırlayış ile belki. Ya da bir çocuğun çekingen gülümseyişinde, bir gözyaşı damlasının dudaklarıma bıraktığı tuzun tadında, tekrar tekrar yaşıyorum kendi biricikliğiyle yaşanıp çoktan yitip gitmiş ânları ve sanki tekil sonsuzluğunda çoğaltıyorum zamanı, o koskoca yıl süzülüp kaybolurken kıyısız gözerimimde bir martı gibi.