Ernest HEMİNGWAY Silahlara Veda


Silâhlar niçin?Neden savaşır insanlar?..Kitabın daha ilk sayfalarında yakalıyorlar beni, düşüncelerimi kemiriyor bu sorular ve nihayet kitabın sonuna geldiğimde beni ikna edebilecek cevaplar bulamadığım bu sorulardan yorgun düşmüş olduğumu seziyorum.
Geçenlerde kitaplığımın tozunu alırken Hemingway 'in, kalbinde  savaş atan, basım tarihi 1992 güz -sanırım ekim-  olan bu kitabı ile göz göze geldiğimde yılların sarı yorgunluğunu, çocuklarımın, benim dokunuşlarımızın izini okudum sayfalarının yüzünde ,uçlarından hafifçe kıvrılmış kapağında.Aradan geçen onca zaman içinde bu defa edebiyatın ölmez eserlerinden olan bu  romanı olgun aklım ve hayattan biriktirdiklerimin ışığında tekrar okumak istedim işte o an.
Yazar , çok sade bir dil kullanmış, edebî süslemelere kaçmamış hâtta diyebilirim ki romandan daha çok, kendi iç sesimizle baş başayken yazdığımız samimi günlükleri andırıyor. Ve böylece de savaş gibi zaten karamsar konulu kitabı metaforlardan, yoğun betimlemelerden uzak, yorulmadan okumanın tadını çıkardım.
Savaşın soğuk ,kaskatı bedeninde yaşanan sımsıcak aşk, ölme ve öldürmenin derin kâbusunda, âşık olmanın, sevmenin,sevişebilmenin bitimsiz hazzı kitabın sonunda hüzünle nihayetlense de beni son satırda kucaklayan hüzün değil engin bir haz duygusuydu kuşkusuz.
Büyük savaşlar, büyük yıkımlar daima peşlerinde kuşaklar boyu unutulamayacak büyük acıları getirir ve ardından da büyük romanları.Hemingway  o ateş günlüklerini ,umutlarını, acılarını paylaştığı insanlarla birlikte cephede yaşamış biri; savaşın ruhsal ve toplumsal yıkımlarının bile insanın sevme ve yaşama tutkusunu silemediğini görerek yazmış Silahlara Veda 'yı.Bu roman o ölümsüz insanların acılarının kitabı aslında.
İki büyük yıkımın sınavından geçen insanlık hâlâ silâh üretiminde ve hâlâ insanlar birbirlerine kıyıyorken Barış Insanı' na uzanıyor düşüncelerim.Doğunun en büyük şairlerinden Tagore tarafından Yüce Ruh anlamına gelen Mahatma ismi ile onurlandırılmış; şiddetsiz direnişi, Satyagraha Felsefesini kendisine yol gösterici kabul etmiş Gandhi yi içimdeki buruklukla anıyorum.
Ülkü TAMER ,Özay SÜSOY' un pırıl pırıl duru su gibi akıp giden Türkçesi ile Altın Kitaplar Yayınları 'dan konuk etmişim evime yıllar öncesinde Hemingway'i , 287 sayfa.
"Dünya herkesi doyuracak kadar kaynağa sahiptir.Ama herkesin açgözlülüğünü doyuracak kadarına değil."
Mahatma GANDHİ
Barışa adanmış bütün yaşamlara sonsuz saygımla.