Kuzeyli Ada İrlanda ' da Blarney Kalesi ve Moher Kayalıkları

 

Adadaki üçüncü günümün ilk ışıkları ile birlikte

Dublin' e veda edip batıya doğru yola koyuluyorum.Yol üstündeki ilk durağım , İrlanda 'nın ikinci büyük şehri Cork' a yaklaşık sekiz km uzaklıktaki Blarney Kalesi.Bu etkileyici Ortaçağ kalesi Mac Carthy Hanedanlığı tarafından 1446 yılında yaptırılmış.Ülkenin en önemli simge yapılarından biri olan kalenin özelliği kutsal olduğuna inanılan taşlarla inşa edilmiş olması ve taşı öpen kişinin kendisini çok iyi hissedeceğine ilişkin inanç. Kaleyi muazzam bir bahçe kuşatıyor. Değişik çiçek türleri, yıllanmış ulu ağaçları, su kanalları , küçük göletleri ile sanki bir huzur vahası bu bahçe. Tam bahçeden ayrılacağım sırada minik çisentiler aniden sağanağa dönüşüyor, üzerimdeki yağmurluğa rağmen tamamen ıslanıyorum; ama ne beis? Biliyorum ki birazdan haylaz çocuk Güneş , saklandığı bulutun arkasından çıkıp neşeyle göğü sobeleyecek, beni de doğayı da ısıtıp , kurutacak.

Yeniden yollardayım, şimdi Moher Kayalıkları'na gidiyorum ; adanın en batısında Atlas Okyanusu ile kucaklaşmaya...Kayalıklara giriş merdivenlerini etrafı seyrederek ağır ağır çıkıyorum; tırmandıkça manzara değişiyor. En son düzlüğe çıkıp da, milyonlarca yıl boyunca birbirlerinin üzerine yığılmış katmanlardan oluşan 200 mt yüksekliğindeki ve okyanusa heybetle uzanan kayalıkları gördüğüm anda nefesimin kesildiğini hissediyorum . Kayaların üzerinde yürüyüş için ayrılmış incecik , patikamsı yolda dikkatlice ilerliyorum.Bir taş atsam ,taşın denize düştüğü yeri görmem çok zor o kadar ileriye fırlatamam ; attığım yeri görecek kadar uca yaklaşmam ise imkânsız. Okyanus hırçın dalgaları ile kayaları dövüyor, sisli, puslu ,çisentili göğün altında rüzgâr alabildiğine hoyrat, arkamdaki yemyeşil düzlük uçsuz bucaksız, önümde yağmur bulutları delicesine koşturuyor; çok uzaklarda ufukta bir yerde okyanusla öpüşüyorlar hiç durmadan.Büyüleyici manzara beni biraz ürkütse de bir kuytuya sığınıp rüzgâra , yağmura aldırmadan, zamanı ise hiç hesaba almadan uzun uzun dalıp gitmek ,kaybolmak istiyorum bu ürkütücü güzelliğin içinde .Geldiğim incecik yoldan geri dönüyorum, girişteki hediyelik eşya satan dükkânları dolaşıyorum ve biraz ısınabilmek için bir kahve alıyorum. Killarney'e dönüş başlayacak birazdan. Bu gece ,sevimli

Killarney' de geçireceğim ikinci gecem olacak .Yol yeşilliklerin arasından kâh güneşle kâh yağmurla elele tutuşarak akıp gidiyor geceleyeceğim küçük kasabaya doğru ,bense bütün ruhumla hâlâ kayalıklardayım.