Mardin 3 Bu gün Süryani Manastırlarını geziyorum


"Orada duruverseydi zaman "dediğimiz Mardin'de gerçekten de zaman durmuş sanki.Mardin'de zamanın duyumsanamadığı bambaşka bir dünyada hissediyorum kendimi.
 
Çok odalı ,odalarının her biri aynalı konaklar gibi bu kadim şehir ,her aynada değişik suretleri gülüyor yüzümüze tarihin derinliklerinden.
 
Mezopotamya halklarından olan Süryanilerin ruhanî mekanları Deyrul Zafaran ve Mor Gabriel manastırlarındayım bu gün ve Mardin'in binlerce yıllık gözleri bu defa ;sarımsı yöre taşına can veren Ermeni ustalarının muhteşem güzellikte ve incelikteki mukarnas bezemelerinden bakıyor bana.
Kentin 5 km kadar doğusunda 4.yüzyılın sonlarında inşa edilmiş bu manastır adını çevrede yetişen Zafaran (safran) bitkisinden alıyor.Süryani kadim cemaatinin Mezopotamya 'daki tarihi gelişimine katılmış olan manastır bir patriklik merkezi.
 
Bir diğeri Mor Gabriel Manastırı olup temeli 397 yılında atılıyor ve kısa sürede tamamlanıyor.Mor, Süryanicede aziz anlamına geliyor .
 
Varlıkları çok eskilere tarihlenen bu 4000 yıllık kadim Mezopotamya halkı 70 ve 80 li yıllardan başlayarak ülkemizden göçmüşlerdir, şimdi 10 000 i İstanbul 'da olmak üzere toplam 15 000 Süryani nüfusumuzun olduğu yazıyor kaynaklarda.
Süryani nüfus şarap üretiyor boğazkere üzümü kullanıyorlar şaraplarında, bazıları son derecede lezzetli .