Bir Kadın
Olgun sayılabilecek yaşlarında şimdi kadın.Tomurcuklu günlerinden bu yana biriktirdiği ömrünün derin ve anlamlı anıları sanki titizlikle katlanmış, aralarına ipekten lâvanta kesecikleri yerleştirilmişçesine özenli, başucundaki çekmecesinde; kadın sık sık açıyor çekmeceyi, bütün hepsini çıkarıp öğle güneşinin olgun sıcağında , hafifçe esen rüzgârın kollarına seriyor ; uçuşuyor , havalanıyor o bembeyaz, ipeksi, o üzerlerine geçirilmiş mevsimlerin olanca kokusu sinmiş anılar. Eski kışlardan kalma akasya kokuları çok uzaklardaki baharların iğde, ıhlamur , hanımeli kokularına karışıyor.
Bazen de aralarında bir köşeye sıkışıp saklı kalmış çoktandır unuttuğu bir şeyler buluyor kadın ve işte o zaman - ki her seferinde böyle oluyor- içini, çok değerli bir armağan almış olmanın tarifsiz hazzı kucaklıyor; şimdilerde artık eski dolgunluğunu yitirmiş solgun dudaklarına yayılan geniş gülümsemesiyle birlikte bir küçük sevinç çığlığı yükseliyor yüreğinden , derin derin iç geçiriyor .
Kadın, kirpiklerinin arasından kayıp giden zamanlarının huzurlu sığınağında ilmik ilmik geleceğin huzurunu dokuyor.