Oldukça yoğun geçen neredeyse bir aydan sonra, biz şehirlerde yeşile hasret yaşayanlar için küçük bir koru sayılabilecek Portakal çiçeği'ndeyim yine. Sabahın el değmemiş taze saatleri öyle güzel ki. Sulamaların, havuzun sesi ve hafiften ıslanışım bir kanyonda, bir şelâlenin sularında oynuyormuşum hazzı veriyor bana. Hayâl bu ya!.. Köpekler, kuşlarla yürüyorum. Fotoğraflar çok iyi olmadı ama yürüyüşüme ortak etmek istedim sizleri de, gününüz aydın olsun dostlarım sevgilerimle.

Bazen hayat bir papatyanın sarısından gülümser bize.