Tatil Gevezelikleri 2


Bu günkü gezimiz Bahçelievler 'e.Lise dönemimden itibaren uzun yıllarımı geçirdiğim semt, anılarımla yüklü ve çok değerli benim için.Yine Büdü'şle düştük yollara ,sabah sadece çay içmiştim evde ,amacım bir yerlerden simit almaktı öğrenciliğe özlemle. Öyle de yaptım Bahçeli nin meşhur yedinci caddesinde simit evinden bir simit bir poğaça aldım  tabii eski yıllarda simit evi simit dünyası falan yok  ortalığı yırtan geeeyreek sesi pazar sabahı insanı kan uykulardan kaldıran ya da sokak başı tablaları var. Neyse gezimiz başladı, vakit erken ortalık tenha hemen heryer kapalı.
Oralarda oturanlar  hatırlar altmışların sonu yetmişlerin başına rastlayan dönemlere gelene kadar semte ismini veren  en fazla iki katlı bahçe içinde çok sevimli evler halen ayaktaydı ancak yetmişlerin ortalarından başlayarak o sevimli görüntü yerini çok katlı apartmanlara bıraktı dar ağaçlıklı gölgeli güzelim sokakları teslim almaya başladı heyüla binalar. Şimdiki Milli Kütüphane  binasının kavşağı,  yolu olmayan tepelik bir araziydi ,Emek 8. Caddeden gelen otobüsler karlı günlerde Bahçeli'ye dönemez yolcularını yokuşun başında indirir herkes yaya olarak devam ederdi yoluna.Yine o kavşakta arazilerden birinde Varan otobüslerinin terminali vardı ve bizim sık uğrak noktalarımızdandı zira evimizin yatılı misafiri hiç eksik olmazdı .Okul çıkışlarında henüz bina kondurulmamış alanlarda çanta üstünde kaymalar ve kıyasıya kartopu savaşı " maxi" modasının uzun mantolarıyla zor olsa da...unutulur gibi değil.

Cam damacanalarda su kamyonları aradı gözüm ,ara sokaklarda mahalle kasabı yufkacı yorgancı  da yoktu artık .

Yaz akşamları yedinci caddede piyasa ,dondurma keyfi ve tabii  Yazlık Zevkli sinema... Toz taş  çekirdek kabuğu  karışımı zemin üzerinde boydan boya sıralar halinde birbirine çakılı tahta iskemleler,hafif esen akşam yeli ,tuzlu çekirdek gazoz nihayetinde ağzın içinde şişmiş bir dil ile noktalanırdı gece.
Filiz'ler Fatmalar Aliki Vuyuklaki ler Ben hur ,Spartacus 'ler..

Birinci caddeye gelmişiz yürürken ve işte bir anı;
Tayinim çıkmış, görev yerim birinci cadde üzerinde 100.yıl Kız Meslek Lisesi, çiçeği burnunda yeni açmış ben, tebellüğ  etmek üzere okuluma gittim , nurlar içinde yatsın vekaleten  müdür olan matematik öğretmeni Güler Hocamın karşısında ezile büzüle kendimi tanıtmaya çalışıyorum "efendim bendeniz okulunuza fransızca öğretmeni olarak atandım ismim Melodi" diyemeden Güler Hocam kahkahalara boğuldu öyle gülüyor ki ben kıpkırmızı  acaba ne yanlış yaptım derken," bu okulda fransızca şubesi yok seni niye buraya yolladılar " sorusu ile allak bullak kalakaldım.
O yıl yan branşım olan edebiyat derslerinin bir kısmına ve aspirin hoca olarak okulun tüm beden eğitimi derslerine girdim ertesi eğitim yılında fransızca bölümüne öğrenci alınmıştı ve nihayet ben asıl branşımda öğretmenlik yapabiliyordum.Bu okul binası birinci caddenin paten sahası başına yakın ilk sokağın köşesindedir yakın zamana kadar kız yurduydu hemen oracıktaki taksi şöförüne sordum satılığa çıkarılmış,üzūldüm belli ki yıkılacak bir parçam daha ayrılacak benden.

Bahçeli anıları öyle bir iki saate sığamaz ama Büdü 'de yorgunluk emareleri başlamıştı isteksizce arabaya bindik geri döndük.